YIKTIN ERZİNCAN


Erzincan'da 13 Mart 1992 tarihinde saat 7:20 gösteriyordu ,hayatımızın dönüm noktasına adım atmıştık,bu dönüm noktasını sizlerle paylaşmak istedim..
13 Mart günü herşeyden habersiz bir güne başlamıştık.Hava soğuk bir kış günüydü.Ben o zamanlar lise son sınıfdaydım ve hayatımda unutamayacağım ve hala izlerini taşıdığım o günü yazacağım..Okul dan eve döndük,kardeşimle birlikte yemeklerimiz yedik..Saatler 7:00 gösteriyordu..TRT de sevdiğimiz dizi vardı,çayımızı aldık,televizyonun karşısına geçtik.Zaman ilerliyordu..Hayatımzı etkileyecek son dakikaları yaşıyorduk.Saat 7:20 geldiğinde zaman herşey durdu..Bir gümbürtüyle geldi,her yer karardı..Eşyalar hareket ediyordu,camların şangırtısı ve saat durmuştu.Ben iki kanepenin arasına sıkıştım,kardeşimin üstüne televizyon düştü,annem hangi birimize gideceğini şaşırdı,bırak gitmeyi hareket bile edemiyorduk..Sonunda bitmişti,hemen toparlanıp dışarı çıkıyorduk ki,telefon caldı.Arayan ablamdı.''Biz iyiyiz dedi,bende bizde iyiyiz dememle birlikte telefon da sustu.'' Hep birlikte dışarı çıktık,bizim evimiz ikİ katlı müstakil olduğu için şanslıydık mı demeliyim,onu da bilmiyorum...Herkesde dışarı çıkmıştı,freyatlar figanlar yangılanıyordu.Kapının önünde ateşimizi yaktık,dayımlar geldi,bir tarafdan ısınmaya çalışıyoruz,bir tarftan haberler geliyordu.Erzincan yerle bir oldu..Babam geldi ve en acı haberi verdi,Baki(ablamın eşi) yok dedi..Annem bana döndü,ablan iyiyiz demedi,dedi.Ben sadece evet diyebildim.Sallan Erzincan sallan ..Gökyüzünde öyle bir kızıllık vardı ki,hala gözlerimin önünden gitmiyor....Sabah 5 gibi içeri girdik..Hava aydınlamaya başlamıştı ve o korkunç gerçek ortaya çıktı..''Ölüm Sessizliği''
Erzincan yerle bir olmuştu,öyleki binalar kağıt gibi yapışmıştı, öyle ki binanın biri duruken yanındaki yıkılmıştı, öyleki evin içinde odanın biri yıkılmış diğerleri sağlam.. öyle ki anlatmaya söz yetmiyor...Duvardaki o saat var ya bir daha hiç çalışmadı,o da orda bırakmıştı yaşamını ve ben o saati hala saklıyorum.
14 Mart sabahı hayatımızı etkileyecek olaylar başladı,Evet eniştem o akşam evde değildi,haberleri gelmişti,Eniştem o akşam yurt dışından gelen misafirleri karşılamak için Urartu oteline gitmişi ve o otel yerle bir olmuştu..Pazar günü yardım ekiplerinin sayesinde eniştemin cenazesini çıkardılar..Bizde o akşam hep birlikte İstanbul'a ablamın yanına gittik,bir ay sonra memleketimize döndük..Erzincan o Erzincan değildi.Başka bir havası vardı,acıların yaşadığı bir yerdi..Okulumuza bir ay gittikten sonra ,annem o kararı söyledi..''Erzincan bizden can aldı,duramam dedi'',babama..
Canım babam düşündü düşündü (ablam da bırakıp gitmişti)ve ağzından çıktı o sözler ''tamam gidiyoruz '' dedi...Sonuçta Erzincanı terkedenler grubuna bizde katılmış olduk.Deprem bizim hayatımızı da değiştirdi..Başka kimlerin hyatını değiştirdiği gibi bizim de hayatımızı değiştirdi..Ankara'ya amcamların oradan ev alıp, Ankaraya yerleştik.Bizim için yeni bir hayat başlamış oldu..

Erzincanı özlüyormuyum,evet özlüyorum 13 Mart günü hariç hergününü özlüyorum..Erzincana gidecekmiyim,evet gideceğim,memleketim toprağım orası,tabii ki son yolculuğum olan ebedi yolculuğuma orada gireceğim..Bu da benim vasiyetimdir..

Ömer Danış'ın şarkı sözleri geldi aklıma;
Eğer ölürsem buralarda
Eğer benim için ağlayan biri varsa baş ucumda
Eğer ölürsem buralarda
Vasiyetimdir beni götürsünler doğduğum topraklara
Beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar.

Erzincan da hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet diliyorum,toprağınız bol olsun ..Hala o sızıyı yaşayan memleketim insanına Allahtan sabır diliyorum.
Erzincan bir daha yıkma olur mu..

Yorumlar

TATESAL dedi ki…
Bunu yazıyı içim titreyerek,gözlerim dolu dolu okudum.O günü hatırladım ve çok kötü oldum...Allhım ne olur bir daha yaşatma bunu bize ve Erzincanımıza.....Ben ilk bebeğime kızım Tuğçeye hamileydim ve çok zor günler geçirdik...Herkes tarumar oldu.Anneler Bursaya yerleştiler,10 yıl kaldıktan sonra geri döndüler ve 2005 de asıl depremimizi yaşadık babamı kaybettik.Neyse,hayat hikayesi gibi oldu ama tutamadım kendimi bu şehrin insanı olarak.13 mart geliyor,ama geldiği gibi gitsin...
Baki dedinde sanki yabancı gelmedi.
Adsız dedi ki…
aa ne tesaddüf benim de annemle babam depremde erzincandaydı saatlerce haber alamamış çok korkmuştuk.annem şimdi ile bişe düşüp kırılsa çığlık atar biz büyük deprem yaşadık der.Allah bir daha kimseye yaşatmasın.sevgiler..
Adsız dedi ki…
Çok geçmiş olsun.Benim baba toprağımda Kocaeli 99 depreminde de ben de aynı duygulara kapılmıştım.
Annemlerin evi müstakil di ama oradaki mağdurlara yardıma koşmuştuk.
Tekrar geçmiş olsun.İnşallah Allahım bir daha yaşatmasın.
Sevgilerimi yolluyorum.
ebvatathemua dedi ki…
Baba tarafından Erzincanlıyım,Banannem 1939 daki büyük depremi yaşamış,7-8 yaşlarında olmasına rağmen anıları hala taze ve acı dolu.Allah bir daha yaşatmasın böyle bir acıyı.
Sevgiyle kal:)
ilerlemeyentakvim dedi ki…
okurken gözlerim doldu bende o zamanlar ilkokula gidiyordum bigün sınıfımıza serkan diye bir arkadaş geldi.Erzincan depremini yaşamış istanbula göç etmişler,o da bütün acıyı yaşamış geldiğinde gözlerindeki hüzünü hala hatırlıyorum...enişten içinde mekanı cennet olur inş..
Adsız dedi ki…
Canım o günü çok iyi hatırlıyorum ilk görev yerim olan Konya'nın Bozkır ilçesindeki 6 yıl süren görevim bitmiş Ankaraya tayin olmuştum ve öğretmen arkadaşlarımı son kez evime davet etmiştim tam çay içerken kötü haberi aldık.
Benzer acıyı bizde ailece 1999-17 Ağustos depreminde yaşadık en çok sevdiklerimden olan amcam ve 6yaşındaki kuzenimi Sakaryada kaybettik ve çok zor şartlarda kaçak olarak şehre girip cenazelerimizi göçük altından çıkarıp memleketimize götürüp defnettik.Depremden 4 gün sonra bölgeye gönüllü olarak gittim.Manzara aynen senin anlattığın gibiydi her göçük bizi şaşırtıyordu.3hafta çadır kentlerde çocuklar için kurduğumuz çadırlarda çocukların o şoku daha kolay atlatabilmeleri için ortamlar yaratıp onları oyalamaya çalıştık.Allah öylesi acıları bir daha yaşatmasın hiçbirimize inşallah.Rabbim ölülerimize rahmet,kabirlerini cennet eylesin.
Hira
masalım dedi ki…
allah tekrar yaşatmasın canım benim ya gelmiş geçmiş olsun inşallah
funda dedi ki…
Gözlerim dolu dolu okudum, o sıra biz İzmirdeydik ve bütün ailemiz Erzincandaydı, haber alamamak çok kötüydü,yaşamak daha da kötü, yaşamayan bilmez ve kimseyede Allah yaşatmasın zaten, hala izleri var burda, hala acıları var yüreklerde,her ambulans sesi o günleri hatırlatıyor insanlara ve silinmez izleri... o günlerde durmadan ölüm haberi aldık, yıkıldık, Erzincan yıkıldı, hepsinin ruhu şad olsun, yerleri cennet olsun,
Eylül dedi ki…
Ürpererek okudum yazını 1999 depremini tekrar yaşadım sanki heleki deprem öncesi o uğultu korkunçtu o an kıyamettin koptuğunu düşündüm sonra anladım deprem olduğunu aylarca o korkuyu atamadım üzerimden ya tekrar olur çocuklarımı koruyamazsam diye günlerce uyuyamadım bir yıl tedavi gördüm çok zor günlerdi,acını paylaşıyorum Rabbim o günleri bir daha hiç kimseye yaşatmasın inşallah.. Deprem tehlikesi hep var birde sağlam evlerde oturabilsek bu kadar kayıplarımız olmasa ocaklar sönmese ama....Eniştenize ve bütün ölmüşlerimize Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşallah..
sevgiler..
şirinem dedi ki…
canım bende çok duygulandım Allah öyle günleri bir daha yaşatmasın ölenlere rahmet geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin :(
Adsız dedi ki…
Okuduklarım beni çok üzdü. Allah hiç kimseye dayanamayacağı acılar vermesin. Yaşadıklarınız çok üzücü. Ben 99 depremini İstanbul da yaşamıştım. Bir dahayaşamak istemiyorum. Kİmse de yaşamasın. Sevgilerimle...
Adsız dedi ki…
canım kardeşim benim. seni çok seviyorum.:(((
dshandmade dedi ki…
yazınızı gözlerim dlarak okudum. Sizi öyle iyi anlıyorum ki. 99 Depreminde Gölcük'teydim. Oğluma 8 aylık hamileydim. Ailem Adapazarı'ndaydı. Duygularınızı çok güzel anlatmışsınız, aynı duyguları paylaşıyorum. Sevgilerimle...
sesiber dedi ki…
Üniversitede 3. sınıftaydım o zamanlar. Akşam eve dönmeden bir kafede oturmuş sohbet ediyorduk. Tv. flaş haber olarak verdi. Çok üzüldük. Ertesi gün Erzincanlı bir arkadaşımızı gördük okulda. Çenesi sargılı, ağzında pipet, çay içiyordu. Ne oldu sana dedik. Depremi duyunca kafasını duvara vurmuş o anki tepki olarak. Tüm ailesi oradaydı çünkü. Sabaha karşı haber alabilmiş ailesinden. İşin garibi deprem geçiren ailesinde çizik yokken onun çenesi kırılmıştı. Biz Erzincan depremini 2 günde unuttuk. Sonra 99 marmara depremini, 17 kasımı bizzat yaşadık ve şimdi nerede deprem olursa olsun yaraları sarılıncaya kadar aklım hep oralarda oluyor. Yaşamadan bilinmez o korku.
Mutlu sabahlar...
3prenses dedi ki…
bende bugün hislerimi yazdım bloguma.sizde depremde gidenlerdensiniz.bizdende gidenler oldu,dönenler oldu.biz evi bile değişmedik.